Glaros'a dair.

Bu blogu Glaros ile birlikte yaşayacaklarımızı, gezip göreceklerimizi anlatmak için açtım. Yelken dünyasına henüz adım attım. Deneyimim yok denecek kadar az. Zaman geçtikçe, Ege’de gezintilere daha çok zaman ayırabildiğimde, bu açığımı kapatırım. Şu anda işlerimden zaman ayırarak yapmaya çabalıyorum. Yaz sezonunda bunu daha rahat yapabileceğimi düşünüyorum.

Glaros’a ait teknik bilgiler konusunda sorular gelmeye başladı. Bu kısa yazıyı buna ayırmak istedim.

Glaros’un ben almadan önceki adı Ceres idi. Ondan önceki adını bilmiyorum. Ben üçüncü sahibiyim. İlk sahibi –eğer yanlış bilmiyorsam- Bavaria’nın Türkiye mümessiliymiş. İkinci sahipleri rastlantı eseri arkadaşım çıktı. Yedi yıldır her ay gittiğim, akupunktur, nöralterapi konularında uzman Dr. Narin Çakar’a gitmiştim yine. Laflarken “yarın bir tekne bakmaya gidiyorum” demiştim. O da “Biz de teknemizi satıyoruz, yapamadık, olmuyor” dedi. Tekneleri olduğunu bilmiyordum. Senin tekneye de bakayım o zaman dedim. Bakacağım teknenin bağlı olduğu yeri, teknik özelliklerini anlatınca “anlattıkların bire bir uyuşuyor” dedi ve anladık ki ben Narin’in teknesine bakmaya gidiyormuşum. Rastlantı işte. Narin de ben de bu rastlantıdan memnun olduk.

Glaros henüz Ceres iken D-Marin'de bakım için karaya çekilirken

Glaros adı nereden geliyor diye soracak olursanız; Yunancada martı anlamına geliyor. Bodrumluhayat bloğumu takip edenler Yunan kültürünü ne kadar sevdiğimi bilirler. Martı ise çocukluğumdan beri İstanbul’dayken hayatımda olan bir varlık. Yıllarca Kadıköy-Haydarpaşa-Karaköy vapurlarında okula, işe gidip geldim. İstanbul’da yaşayıp martıyla dost olmayan gerçek İstanbullu değildir bana göre. Hayatında martıya simit atmış ile atmamış bir olur mu? Ve ayrıca martı, yeri özel olan birine taktığım lakap. Bir gün tekne alırsam adı Yunanca olsun ve de benim için anlamlı olsun istemiştim. Glaros buradan geliyor. Martının özgürlüğüne hep imrenmiştim. Glaros bana o özgürlüğü kıyısından köşesinden tattırsın istiyorum.

Gelelim teknik bilgilere…

Glaros 2006 yapımı Bavaria marka bir yelkenli tekne. O kadar az kullanılmış ki, üzerinde original Bavaria yelkenler var. Aldığımda yelkenli bakımını yapanlar şaşırdılar. Kimliğinde 37 feet Bavaria Cruiser diye geçiyor. Yani 11,35 metre boyunda. En geniş yeri 3,85 metre. Derinliği ise 1,75 metre. Üzerinde 40 HP Volvo Penta motor var. Bu modellerin genellikle 25 BHP motorla üretildiğini göz önüne alırsak motor oldukça güçlü. 2200 devirde 8 mil yol yapabiliyor.


Bu modelleri iki ve üç kamaralı olmak üzere farklı üretmişler. Glaros iki kamaralı. Bu benim için çok avantajlı. İki nedenden dolayı; Birincisi kıç kabin daha büyük ve üçüncü kabin yerine tuvalet/banyo gelince yaşam alanı, yemek bölümü daha geniş olabilmiş. Karşılıklı üçer kişinin rahat oturabileceği oturma grubu, yemek masasının yanı sıra harita masası-sandalyesi de kolaylıkla sığdırılmış. İkincisi ise, bir kamara eksik olunca oldukça geniş ve derin bir ambar çıkıyor. Bu da benim için avantaj. Çocuklu ve çok misafiri gelenler veya charter yapanlar için üç kamara daha avantajlı ama benim için iki kamara ideal. Bir de 2,5 HP Yamaha motorlu, iki kişilik şişme botu var.







Bu ebatlarıyla benim gibi yeni başlayan biri için ideal. Glaros ile ne kadar çok seyir yapabilirsem o kadar çabuk ustalaşırım. Çevremdeki yelkenci dostlar bana iki sene süre verdiler. Sonra daha büyüğüne geçersin diyorlar. Onlarda öyle olmuş ve bu durum yelkenciler arasında yazılı olmayan bir kural haline gelmiş. Bağladığım yerdeki komşularım da aynı şeyi söylediler. Demek böyle oluyormuş.







İki su deposu var. Yakıt tankı 180 lt. Bir “bow thruster”ı var. Bilenler bilir, manevrada, yanaşmada büyük kolaylık sağlıyor. Pervanesi katlanır pervane, bu da yerine göre +1 mil sürat anlamına geliyormuş. Teknik bilgileri olanlar öyle dediler.

İki adet güneş paneli taktım. Jeneratör yok, paneller yetiyor. Son yaptığımız dört günlük seyirde, en çok enerji harcayan buzdolabını hiç kapatmadık mesela. Bodrum ikliminde güneş paneli iyi bir çözüm.




Şimdilik tek eksiğim, uydudan sinyal alan iyi bir modem. Bu konuda araştırma yapan firma yakında seçenekleri getirecek. Bunu almak zorundayım çünkü yazın işimi belli bir süre tekneden yapmak istiyorum. Bu sistem olmadan, falanca koyda sinyal gitti mi işimi yapamam demektir, ki bu mümkün değil.

Glaros az kullanılmış, bakımlı bir tekne. Ben de gözüm gibi bakacağım.


Mavi hikayelerde, maviliklerde buluşmak üzere…


Yorumlar

  1. Merhaba Setdar abi. Bir önceki bloğunu ilk açtığından beri seni takip edenlerdenim. Yeni deniz arkadaşın Glaros hayırlı olsun. Artık dalarası ve parios'u kendi sularında, uzo eşliğinde yeni keyiflerle dinlemen dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Bütün hayalim adalarda Dalaras, Parios dinleyip uzo içmek.

      Sil
  2. Tesekkurler, ...
    Cok yalin abartisiz yaziyorsunuz. biz de sizin tecrubelerinizden gunu geldiginde nasil bir tekne ihtiyacimiz olduguna karar vermeye calisiyoruz. Sagolun. Ilk ogrendigim mesela coluk cocuk yoksa tekne de cok bolunmusluk yerine az bolunmusluk daha iyi... ruzgariniz kolayiniza, neseniz daim olsun.
    Sakir.

    YanıtlaSil
  3. Bodrum,civar, Yunan adaları ve şimdi yelkenli...Bu güzel yalı dili eşliğinde eşsiz bilgiler...Merakla sabırsızlıkla bekliyorum yeni yazıları..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun... Hayalimdeki milleri yapabildikçe yazarım.

      Sil
  4. Abi yüz yüze görüşmeden seni nasıl sevdiysek artık, senin gibi sevindik tekneye, bize kendini tanıttığın için ayrıca teşekkürler. Sevgiler, selamlar, saygılar.

    YanıtlaSil
  5. Eski blogdan beri hayranlıkla okuyorum yazılarınızı :) Şu anda da hayalimi yaşıyorsunuz :) Umarım en kısa zamanda bende bir adım atarım hayalimi gerçekleştirmek için :)

    YanıtlaSil
  6. Hayırlı olsun...Sağlıkla, neşe ve keyif ile ....Rastgele......

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar